Kayıt olun

Giriş yapın

Şifremi Unuttum?

Şifreni mi unuttun? Lütfen e-mail adresinizi giriniz. Bir bağlantı alacaksınız ve e-posta yoluyla yeni bir şifre oluşturacaksınız.

Soru ekle

Strese karşı yapılabilecekler

 

  •  MERHABA SEVGİLİ OKURLARIM, uzun bir aradan sonra beraberiz. Bu makalemde çeşitli kaynaklardan araştırıp sizin için bir araya getirdiğim bilgilerle ‘Stresle Nasıl Başa Çıkılır?’ Sorusuna cevap vericeğim 
  • Size biraz bile yardımım dokunduysa beğenmeyi unutmayın CANLARIMM 😊☺️🥰😚

Stres Nedir? Nasıl Başa çıkılır?

Stres, uyum sağlanması ya da tepki verilmesi gerekli herhangi bir tehlike anında vücudun gösterdiği doğal bir reaksiyondur. Tehlikeyle ilgili gözlenen durum gerçek bir olay olabileceği gibi zihnin “tehlikeli olarak algıladığı” bir durum da olabilir. Kişiyi korumak adına ortaya çıkan stres tepkisi, çok fazla gözlendiğinde yaşam kalitesini ve bireyin işlevselliğini bozabilir. Gündelik yaşam içinde okul, ev, aile, iş ortamında pek çok yaşam olayı stres verici hale gelebilir. Bedensel, duygusal, düşünce ve davranışdüzeyinde ortaya çıkan stres, yalnızca olumsuz yaşam olayları karşısında değil; iş ya da şehir değişikliği gibi uyum gerektiren herhangi durumda da gözlenebilir.

Gündelik yaşam olaylarının yanı sıra; travmatik yaşantılar söz konusu olduğunda, öncesinde yordanamayan ya da belirsizlik içeren durumlarda içsel çatışmalar ortaya çıkar ve bu da stres kaynağı haline gelir. Değişim ve bu değişime uyum gerektiren durumlarda, mevcut baş etme yöntemleri yetersiz kaldığında stres kaçınılmaz hale gelir.

Niçin Stres Yaşıyoruz?

Stres, çoğu zaman olumsuz bir durum olarak adlandırılmasına rağmen insan yaşamında oldukça hayati ve koruyucu bir anlama sahiptir. Vahşi bir yırtıcının üzerine doğru geldiğini gören kişinin vücudunda “alarm sistemi” devreye girer. Tehlike anında, sinir sistemi kortizol (stres hormonu) ve adrenalin hormonları salgılar. Bu hormonlar sayesinde beden “alarm konumuna” geçer. Kalp atımı hızlanır, kaslar gerilir, sıkılaşır, nefes alımı artar ve vücut tehlike karşısında savaşmaya hazır hale gelir. Sinir sisteminin verdiği bu tepki Savaş-Kaç tepkisi olarak adlandırılır ve otomatik olarak devreye girer. Hızlanan kan akışıyla kişi, hayatta kalmak adına savaşmak ya da kaçmak zorundadır. Ne var ki gündelik hayatta neredeyse hiç kimse vahşi bir yırtıcıyla karşı karşıya olmamasına rağmen sık sık kortizol ve adrenalin salınımı gerçekleşir, kaslar gerilir, kan akışı hızlanır, nefes alıp verme artar.

Beden ve zihin gündelik yaşamdaki olayların ne denli tehlike yarattığını ayırt etmekte zorlanır; içsel ya da dışsal tehlikeye dair sinyalleri aldığında “Savaş-Kaç” tepkisini devreye sokar. Bir terfi anında ya da teslim tarihi yaklaşmış bir işle alakalı olarak, vahşi bir yırtıcının yaklaşma anındaki gibi davranır. Dolayısıyla sık sık tetikte olması gerekir. Yaklaşan “tehlike karşısında” hayatta kalmak için bedensel, duygusal, düşünsel ve davranışsal olarak alarm sistemini çalıştırır. Sürekli tetikte olmak ve tehlike ile baş etmeye çalışmak uzun vadede oldukça yorucu hale gelmeye başlar ve işlevselliği azaltır. Birey, rutin işlerini sürdüremez hale gelebilir. Hayati bir alarm sistemi, çok fazla kullanıldığında işlevi bozan ve psikolojik iyilik halini olumuz etkileyen bir konuma ulaşır.

Stresin Belirtileri Nelerdir?

Gündelik yaşamda pek çok konuda stresli durumla karşılaşılmasına rağmen; yine pek çok durumda kişi stres yaşadığının farkına varmayabilir. Çok sık tekrar ettiğinde birey bu duruma alışabilir, normal kabul edebilir ya da yaşadığı sorunları stresle ilişkilendirmeyebilir. Ancak stresin pek çok bedensel, duygusal, düşünsel/bilişsel ve davranışsal belirtisi vardır.

Bedensel belirtiler: Kalp çarpıntısı, ağrı ve yorgunluk hissi, kaslarda gerilme, nefes alıp verişte hızlanma, gastrointestinal sorunlar (kabızlık, ishal, mide ve bağırsak rahatsızlıkları), halsizlik, göğüs ağrısı, bulantı, baş dönmesi, sık hastalanmak, bağışıklık sisteminin zayıflaması, cinsel arzunun kaybı şeklinde gözlenebilir.

Duygusal belirtiler: İsteksizlik, eskiden zevk alınan şeylerden zevk alamamak, yalnız hissetmek, depresyon, mutsuz, keyifsiz hissetme, karamsarlık, bunalmışlık hissi, huzursuzluk, alınganlık, asabiyet, öfke patlamaları, kaygı bozukluğu şeklinde görülebilir.

Düşünsel/Bilişsel belirtiler:Unutkanlık, karar verme güçlüğü, sürekli endişeli hali, olayların olumsuz tarafına odaklanma, muhakeme becerilerinin zayıflaması, bellek problemleri, odaklanmada güçlük olarak gözlenebilir.

Davranışsal belirtiler: Uyku bozuklukları (çok uyumak, uykuya geçememek, uykunun bölünmesi gibi), iştah sorunları (aşırı yemek yeme ya da iştahsızlık), kaygı belirtisi davranışlar (tırnak yeme, saç yolma gibi), erteleme davranışı, bir işe başlayamamak ya da başlanan işi sürdürememek, insanlardan kendini soyutlamak, içe kapanmak, alkol ya da madde kullanımı şeklinde görülmektedir.

Hakkında Öğrenci

Bir numaralı bir ÖĞRENCİYİM 👩🏻‍🎓💫 HARİKAYIM 💫

Follow Me

Cevap yazın